ANAYASA MAHKEMESİ MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKININ İHLALİ İDDİASIYLA YAPILAN BİREYSEL BAŞVURULARI İNCELEMEYECEK

Anayasa Mahkemesi 10 Ekim 2023 tarihli Resmî Gazete ’de yayınlanan bireysel başvuru kararında, makul sürede yargılanma hakkının ihlali iddiasıyla yapılan bireysel başvuruları bundan böyle incelemeyecek.

Ancak bu hususta etkili bir başvuru yolu oluşturulduktan sonra anılan başvuruları incelemeye devam edeceğine hükmetti. Genel Kurul tarafından Keser Altıntaş 1 başvurusunda verilen bu karar şimdiye kadar verilen bireysel başvuru kararları arasında emsali bulunmayan bir karar olarak dikkat çekiyor.

Herkesin malumu olduğu üzere, makul sürede yargılamaya ilişkin karnemiz kötü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) konuya ilişkin birçok ihlal kararından sonra 6384 sayılı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun 2013 yılında kabul edilmiş ve makul süreye ilişkin başvuruların belli bir bölümünün bu şekilde sonuçlandırılması sağlanmıştı. Diğer bir deyişle, yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı yahut mahkeme kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiaları ile ilgili tazminat talepleri hakkında karar verilmesi amacıyla Tazminat Komisyonu kurulmuştu. AİHM de verdiği kararlarda söz konusu Kanun’la kabul edilen giderim yolunun etkili olduğuna hükmetmişti. Sonrasında bu Kanun’a geçici bir madde eklenerek Anayasa Mahkemesinde bulunan bazı bireysel başvurular hakkında da Komisyona müracaat imkânı getirildi. 

Nitekim Anayasa Mahkemesi de bireysel başvurunun hukuk sistemimize girdiği günden bu yana, 10 küsür sene içerisinde, makul sürede yargılanma hakkı ile ilgili 55.000’i aşkın ihlal kararı vermiş, Nevriye Kuruç 2 başvurunda verdiği pilot kararın ardından Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan başvurular için de anılan Kanun ile komisyona başvuru imkânı getirilmişti. Ancak söz konusu kanun yalnızca Anayasa Mahkemesi önünde derdest olan başvurular için Komisyona başvuru imkânı getirmiş; Anayasa Mahkemesine başvurmadan önce başvuru yapılabilecek daimî bir giderim yolu ihdas etmemişti. 

Haliyle pilot kararın gereği yerine getirilmedi. Anayasa Mahkemesi son kararıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) aksine kendi yükümlülüklerini yerine getirdiğini vurgulayarak çözümün TBMM’de olduğunu, bu aşamadan sonra makul sürede yargılanma hakkı ile ilgili ihlal iddialarının esasını incelemeyi sürdürmesinin ikincillik ilkesiyle bağdaşmayacağın; akabinde ise incelemeyi gerekli kılan istisnai hâllerden birisinin de mevcut olmadığına hükmederek incelemenin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin kalmadığına hükmetmiştir. 

Üzülerek belirtmek gerekir ki bu karar TBMM’nin anayasal görevlerini yerine getirmediği ve mahkeme kararlarını gereği gibi uygulamadığı yolunda sert bir eleştiri olarak da kabul edilebilir. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararının ardından TBMM’nin hızlı bir şekilde yapması gereken, makul sürede yargılanma ile ilgili şikayetlere dayanan tazminat talepleri hakkında karar verecek olan daimî bir komisyon kurmak olmalıdır. Bu yolda yeni bir kanun çıkarılabileceği gibi yukarıda anılan 6384 sayılı Kanun’a eklenecek düzenleme ile de sorun çözülebilir.

Dipnotlar

1) Keser Altıntaş Başvurusu [GK], B. No: 2023/18536, 25/7/2023.

2) Nevriye Kuruç Başvurusu [GK], B. No: 2021/58970, 5/7/2022.

img

Dr. Öğr. Üyesi
VOLKAN ASLAN