KENTSEL DÖNÜŞÜM VE AFET YÖNETİŞİMİ

“Yoğun ve plansız kentleşme”nin zorunlu olarak ortaya çıkardığı kentsel dönüşüm süreci 1970’lerden itibaren kendinden söz ettiren 2000’li yıllarda “sağlıklaştırma ve soylulaştırma yöntemleri ile hayat bulan” ve günümüzde farklı boyutlarda çok tartışılan bir kavramdır. Göç ile birlikte yerleşim alanlarına ihtiyaç duyulması, yapıların yıpranması, afetlerin yaşanması kentsel dönüşümü bir gereklilik haline getirmiştir (Eseler ve Gençkaya, 2023: 291-303).

Afetlerin sürekli yaşanması kavramın gündeme gelme sıklığını artırmaktadır. Ülkemiz sel, toprak kayması, deprem, orman yangını vb. doğa olaylarına maruz kalan bir bölgede yer almaktadır. Bu doğa olaylarına karşı dirençli olan kentlerin oluşturulması ve bu süreç gerçekleştirilirken halkın bilinç düzeyinin artırılması ile yönetişim mekanizmasının işleyişi hayati öneme sahiptir. Dirençli kentlerin oluşumu sürecinde günümüzde kentsel dönüşüm projelerinin yaygınlaştığı gözlenmektedir. Bu süreçte kentsel alanlar fiziksel, sosyal ve ekonomik açıdan daha iyi bir seviyeye getirilmektedir. Çevresel sorunlar çözülmekte, yaşam kalitesi artırılmakta, alt yapı yenilenmekte, riskli bölgeler rehabilite edilmekte, yerleşim alanları riskli bölgelerden taşınmakta, sürdürülebilir kentler oluşturulmasına katkı sağlanmaktadır (Bilgehan, 2023: 293). Kentsel dönüşüm süreci 31.05.2012 yılında yürürlüğe giren 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile gerçekleştirilmektedir. 

Afetlere dirençli kentlerin oluşması için kentlinin yaşadığı mekânın kalitesinin can ve mal kaybına neden olmayacak düzeyde güvenli olması gerekmektedir. Kalitenin artırılması için kentsel dönüşüm önemli bir araç olarak görünmektedir. Ancak kentsel dönüşüm yapılırken son teknolojik gelişmelerden, mimari açıdan uygulanan en iyi tekniklerden de yararlanılması gerekmektedir. Yani bir yapının dönüşüme girmesi sürecinde geliştirilen projeler yapının sağlamlığını sağlayacak teknikleri ve gerekirse teknolojiyi barındırmalı ve tek düze olmamalıdır. Sismik izolatörler, çeşitli tekniklerle bina duvarlarının güçlendirilmesi, ahşap kullanımı vb. afet riskini azaltan yöntemler ve araçlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan büyük veri, yapay zekâ teknolojileri afet tahminlerinin gerçekleştirilmesinde büyük öneme sahiptir ve iyi analiz edildiği takdirde hayat kurtarıcı niteliktedir. 

Kentsel dönüşüm projeleri ile binaların ve alt yapının afetlere dayanıklı hale gelmesi, riskin minimum düzeye çekilmesi sağlanmaktadır. Bu dönüşüm sürecinde yapının güçlendirilmesi, kaliteli ve afete dirençli inşaat malzemelerin kullanılması, riskli bölgelerin boşaltılması alınacak tedbirler arasında yer almaktadır. Afete karşı sürdürülebilir tasarımların yapılması gerekli analiz yöntemlerinin ve simülasyon tekniklerinin uygulanması afete dirençli yapıların oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilmeden önce afet riski analizinin yapılması ve olası afetin etkisinin tespiti sonrasında ise veriler ışığında afet riski planlaması yapılması gerekmektedir. Planlama sürecinde yer halkın, belediyelerin, uzmanların, sivil toplum kuruluşlarının vb. katılımı önemsenmelidir (Bilgehan, 2023: 292-294). 

Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi uygulama sonuçlarının memnuniyet düzeylerinin ölçülmesi araştırmalara konu olmuştur. Bu doğrultuda 540 kişi ve kurum yöneticisine uygulanan ankette Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi uygulama sonuçlarının memnuniyet düzeyleri incelenmiştir. Bu araştırmada malik ve kiracıların memnuniyet gerekçeleri; “Peyzaj açısından daha düzenli bir yapılı çevrenin oluşturulması” %48,29, “Sosyal altyapı hizmetlerinin sağlanması” %23,33, “Konut sahibi olma imkânının elde edilmesi” %13,33 olarak ifade edilmiştir. Memnuniyetsizlik gerekçeleri ise “İnşaat işçiliğinin kötü olması” %21,19, “Binaların eksik imalatlı olarak maliklere teslim edilmesi” %16,95, “Başta kanalizasyon olmak üzere altyapı yatırımlarının yetersiz olması” %11,86, “Mimari tasarımının bölge insanının ihtiyaçları ve özellikleri gözetilerek gerçekleştirilmemesi” %11,02 şeklinde ifade edilmektedir (Keskin vd.,2023: 771-772). Teslim edilen konutlarda değer artışı olduğu tespit edilmiştir. Proje “yapılaşmaya uygun olmayan afet bölgesinin imara açılması”, “katılımlı bir model kullanılmamış olması” nedeniyle eleştirilmiştir (Keskin vd.,2023: 775-777). İstanbul Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Projesi’ni konu alan araştırmada ise vatandaş katılımının sürece dâhil edilmediği bu yüzden projenin orta ve uzun vadede olumsuzluklara neden olduğu sonucuna varılmıştır (Eseler ve Gençkaya, 2023: 291). Bu araştırmalar kentsel dönüşüm projelerinin amaca uygun yapılması gerektiğini ve yönetişimin göz ardı edilmemesi gerektiğini ortaya koymaktadır. 

Sivil toplum kuruluşları afet yönetişiminde önemli bir role sahip olmalıdır ancak yapılan araştırmalar toplumun temsili noktasında STK yöneticilerinin yeterli eğitim seviyesine sahip olmadığı, halkla iletişimlerinin zayıf olduğunu, güvensizlik nedeniyle başarılı bir sürecin işletilmediğini ve toplumu temsil noktasında eksik kaldığını ortaya koymaktadır (Özkan, 2023: Vİ). Afet yönetişiminde “orkestra şefi” konumunda yer alacak bir kamu otoritesi ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör, STK’lar, uluslararası kuruluşlar, meslek odaları, üniversiteler vb. aktör konumunda yer almalı ve iş birliği içinde çalışmalıdır. Afet yönetim sistemine halk ve diğer gerekli aktörler dâhil edilmeli ve bütünleşik afet yönetim sistemi ile afetlerin en az zararla atlatılması hedeflenmelidir (Parlak, 2023: 22-24). Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü tarafından 1996 yılında yayınlanan bir yönüyle “demokratik ve uyumlu bir kentsel toplum oluşturma” hedefine odaklanan Avrupa Kentsel Şartı Avrupa Kentli Hakları Deklarasyonu’na göre kent sakinleri; yeterli konut stoku talep etme, katılımcılık haklarına sahiptir (Avrupa Kentsel Şartı ve Belediyeler, 2023: 36). Avrupa Kentsel Şartı’nda; “fiziki kentsel çevrenin iyileştirilmesi, mevcut konut stokunun iyileştirilmesi, toplumsal kalkınma ve halk katılımının özendirilmesi” konularına ağırlık verilmiş “yerleşmelerde daha iyi yaşam” sloganıyla hareket edilmiştir. (Avrupa Kentsel Şartı ve Belediyeler, 2023: 37). “Doğal ve yapay çevrenin doğal afetlerden etkilenmesini engelleyici önlemler” alınması, risk ve ihtiyaç analizine ilişkin planlar hazırlanması ilkeler bölümünde yer almaktadır (Avrupa Kentsel Şartı ve Belediyeler, 2023: 59-84). 

Kentsel dönüşüm süreçlerinde ve afet yönetiminde yönetişim mekanizması uygulanmalıdır. Yönetişim mekanizması ile kamu otoritesi daha etkin ve verimli bir süreç izleyebilmek adına diğer aktörlerin katılımını sağlamaktadır. Öte yandan bu noktada tek sorumluluk kamu otoritesinde toplanmamalıdır. Şimdi bu yazıda literatüre, mevzuata, teknolojik gelişmelere yönelik belli başlı noktalara değindik ancak asıl değinilmesi gereken konu toplumda kentsel dönüşüm ve afet yönetişimi bilincinin olup olmadığıdır. Toplumun Avrupa Kentsel Şartı’nda belirtilen kentli haklarına sahip olduğu bilincinde olması buna göre yönetişim sürecine dâhil olma hakkını kullanması ve kentsel dönüşüm sürecinin bu minvalde yürütülmesidir. Afetlerin her zaman gerçekleşmesi olası, doğa veya insan kaynaklı olduğunun kabul edilmesi ve ortaya çıkan zararların toplumların yönetişim eksikliği ile birlikte organize, etkin ve verimli çalışma disiplininden yoksunluk kaynaklı kayıplar olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremlerden sonra sürekli gündemde olan konu yine yaşanması olası depremler ile can ve mal kaybının en aza indirilmesi için kentsel dönüşüm sürecinin uygulanmasıdır. 1999 Gölcük ve son olarak 6 Şubat depremlerini yaşamış ve hâlâ yaşayan bir depremzede olarak o günlerde herkesin telaşla evinin sağlamlık durumunu kontrol ettirme çabasına şahit oldum. Saha çalışmalarında henüz yeni yapılmış olan binaların, tek katlı yapıların depreme dayanamadıklarını gözlemledim. Deprem ve diğer afetler yaşandıkları zamanın dışında unutuluyor, unutulmak isteniyor ve belki de bu yüzden afeti yaşayanlar gerekli tedbirleri almakta zorlanıyor. Yerel yönetimler bu alanda yetersiz kalıyor. Deprem sonrası Kahramanmaraş ve Gaziantep’te çadırlarda ve konteynerlerde yaşayan halkla gerçekleştirdiğim görüşmelerde afete yönelik olarak hiçbir şey yapılamayacağı algısı mevcuttu. Kentsel dönüşüm çalışmalarında ise genel olarak yapının yenilenme maliyeti ve elde edilecek rant üzerine diyaloglar gerçekleşmekteydi. Bu temel algıların sonraki nesillerin yaşam alanına saygı duyacak ölçüde sürdürülebilir olabilmesi için yönetişim bilincinin yerleşmesi, halkın bu mekanizmaya katılmasının gerçek anlamda sağlanması, sivil toplum kuruluşlarının bu süreçte aktif olarak kullanılması zaruri görünmektedir. Zira önümüzdeki günlerde iklim değişikliği ile birlikte daha farklı afet konseptlerinin ortaya çıkması olası görünmektedir. Vatandaşların bu alanda yönetim süreçlerine etkin katılımı sağlanmalıdır ve sorunlara yönelik olarak ilgi düzeyinin artırılması desteklenmelidir. Toplum, her bir vatandaş yönetişim kültürüne, afet kültürüne sahip olmalı kentsel dönüşüm projelerine bu pencereden bakmalıdır. Örneğin bir ömür boyu çalışma karşılığında aldığı konutun kaç şiddetindeki depreme karşı dayanıklı olduğunu bilmelidir, sormalıdır, sorgulamalıdır. Merkezi hükümet ve yerel yönetimler bu sürecin hayata geçmesi için gerekli politikaları izlemeli kentsel dönüşüm projelerinin sağlıklı ve amaca uygun yürütülmesi için sürekli denetime odaklanmalıdır. 

Kaynakça

Özkan, O. (2023). Afet Yöneti(şi)minde Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü: Balıkesir İli Örneği. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. https://dspace.balikesir.edu.tr/xmlui/handle/20.500.12462/14600 

Parlak, B. (2023). Bütünleşik Afet Yönetişimi: Hibrid Model Önerisi. https://tesam.org.tr/wp-content/uploads/2023/03/Bekir-Parlak.pdf

Yenilenen Avrupa Kentsel Şartı ve Belediyeler (2023). İstanbul: Marmara Belediyeler Birliği Kültür Yayınları. Chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.marmara.gov.tr/uploads/kentsel-sart-raporu.pdf

Keskin, E., Tanrıvermiş, H., Aliefendioglu, Y. (2024). Türkiye’de Büyük Ölçekli Kentsel Dönüşüm Projeleri Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi: Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi Örneği. İDEALKENT, 15(42), 755-789. https://doi.org/10.31198/idealkent.1399250

Bilgehan, M. (2023). Kentsel Dönüşümde Afetlere Dirençli Yapılar. Çevre Şehir ve İklim Dergisi, 2(4), 282-301. 


img

Doç. Dr.
Meryem Arslan