YAPAY ZEKANIN CEZA SORUMLULUĞU

Yapay zekanın gelecekte ne kadar gelişeceği ve hayatın başka hangi alanlarına gireceği tam olarak bilinemediğinden söz konusu yazılımların cezai sorumluluğu konusunda önyargılı ve kesin ifadeler kullanmaktan kaçınmak ve hemen her şartta algoritmalar çerçevesinde karar verdiklerini ve bu sebeple sadece onları programlayan gerçek kişilerin sorumlu tutulması gerektiğini düşünmek kolaycı bir yaklaşım olacaktır.

Haklıyı haksızdan, doğruyu yanlıştan ayırt edebilme yetisi insana ait olduğundan ceza hukukunda sadece insan, suç faili olabilir. Ancak özellikle süper yapay Zekanın gelişmişlik durumuna göre suç teşkil eden bir fiil nedeniyle doğrudan yapay Zekanın sorumluluğundan bahsedilebilir. Bunun için ceza hukukunda suçun varlığının ve suçun unsurlarının yapay Zekaya tatbik edilip edilemeyeceği değerlendirilmelidir.  

Yapay Zekanın cezai sorumluluğu konusunda öncelikle yapay Zekaya kişilik kazandırılması, hukuki statüsünün belirlenmesi, yasal haklar verilmesi, kullanımının, üretiminin ve nihayetinde yapay Zekanın bizzat kendi davranışlarının ne tür hukuki sonuçlar doğuracağının tespiti gerekmektedir. 

Yapay Zekanın iradi bir davranışla hareket etmesi söz konusu olmadığından hareketini ceza hukuku anlamında fiil olarak nitelemek mümkün değildir. Durum böyleyken kendisini programlayan insandan bağımsız olarak iradesiyle karar almasından ve suç teşkil eden bir fiil icra etmesinden de bahsedilemez. 

Ceza hukukunda insanın dış dünyada beliren iradi davranışı olarak tanımlanan fiil; bir şeyi yapma yani icrai ya da yapmamak yani ihmali şekilde karşımıza çıkar. Burada önemli olan hareketin insanın iradi davranışı olduğunun bilinmesidir. İnsan, iradesinin egemenliği sayesinde bir şeyi yapar veya yapmaz. Hatta amaççı hareket teorisine göre, insan hareketi, yalnız iradi değil, aynı zamanda belirli bir amaca yöneliktir. İnsanın icra ettiği hareketle neyi amaçladığı sorgulanır. Belli bir gayeye yönelik irade ile hareket edebilme yeteneği sadece insanlara özgüdür. Bu nedenle, ceza hukukunda suç teşkil eden fiili ancak bir insan gerçekleştirilebilir. Amaç unsuru, esasında yapay Zekada da mevcuttur. Yapay Zeka da belirli görevleri yerine getirmek üzere programlanmış, hareketliliğini ve gelişimini o doğrultuda sürdürmektedir. Ancak kendi iradesiyle programlandığı amacın dışına çıkıp çıkamayacağı tartışmalıdır.

Yapay Zekanın bir kişiliğe sahip olmaması ve fiil ceza hukuku bakımından iradi olarak hareket edebilme yetisi bulunmadığından fail olarak sorumluluğundan bahsedilemez. Ancak yapay Zekanın günümüzde her alana girmesi ve etkinliğinin giderek artması ve insan gibi düşünebilme yetisi geliştikçe kendisini programlayan kişiden bağımsız hareket etmesi mümkün görülmektedir. Günümüzde bunun örneklerine rastlanmaktadır. 2018 yılında Arizona’da Uber’in sürücüsüz aracı, karşıdan karşıya bisikletiyle geçen bir kadının ölümüne neden olmuştur. Sürücüsüz aracın kaza anında kendini idare ettiği, ancak bir Uber mühendisinin denetim amacıyla aracın direksiyonunun başında olduğu belirtilse de kazadan hemen önce aracın yavaşlamadığı veya çarpmayı önlemek için başka bir yöne doğru gitmediği rapor edilmiştir.

Yapay Zekanın suç faili olabilmesi iradi hareket edebilmesine bağlıdır. Süper yapay Zekanın insan Zekasından daha ileri seviyelerde olduğu belirtilse de iradi hareket kabiliyetinin Zekadan farklı olduğunu ifade etmemiz gerekir. Zekası olmayan ya da yeteri kadar gelişmemiş olan akıl hastaları ile çocuklar iradi hareket yetenekleri olduğundan suç faili olabilmekte, fakat kusur isnat edilemediğinden ceza verilmemesi meseleyi daha anlaşılır kılar. 

Ceza hukukunun konusunu insan davranışları oluşturur. Suç teşkil eden bir davranış dolayısıyla sorumluluktan bahsedilebilmesi için iradi hareketin önemini yukarıda vurguladık. 

Yapay Zekanın iradi hareket kabiliyeti olmadığından suç faili olduğunu söylemek şu an için mümkün değildir. Ancak bir insan tarafından programlanan ve yazılımında faaliyet alanları ile ilgili bir sınır bulunan yapay Zekanın belirlenen sınırlar içerisinde dar anlamda da olsa hareket kabiliyeti vardır. Önemli olan bu hareketlerin iradi niteliğe ne zaman kavuşacağı meselesidir. 

Yapay Zekanın yakın gelecekte ceza sorumluluğundan bahsedilmek için hukuki statüsünün belirlenmesi önem arz etmektedir. Hukuki statüyle ilgili yapay Zekayı “eşya” olarak kabul edenler, yapay Zekayı bir kimsenin eşyası olarak kabul eder ve gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde yer alması gerektiğinden bahseder. Yapay Zeka eşya olarak kabul edildiğinde bunun fiillerinden kaynaklanan sorumluluğu üretici, kullanıcı veya işleten üstlenir.

Bir diğer görüş ise yapay Zekanın “köle” olduğudur. Bu görüşe göre, yapay zekainsanın kölesidir. Çağdaş hukuk sistemlerinde reddedilse de bu görüş hukuk sistemlerinin yapay Zekayı köle statüsünde düzenlemesi gerektiğinden bahseder. 

Yapay Zekanın hukuki statüsü ile ilgili 27 Ocak 2017 tarihinde, Avrupa Parlamentosu Hukuk İşleri Komisyonu Robotik Tavsiye Raporu’nda yapay Zekanın elektronik kişiliğe sahip olması gerektiğinden bahsedilmiştir. Gerçek ve tüzel kişilerle birlikte yeni bir hukuki statü olarak karşımıza çıkan “elektronik kişilik (e-kişi)”, özel hukuk uyuşmazlıklarında yapay Zekanın davacı-davalı olmasının önü açmıştır. Bu durum yapay Zekanın dava ehliyetine sahip olması sonucunu ortaya çıkarmıştır. 

Yapay Zekanın hukuki niteliğiyle ilgili en dikkat çekici husus, yapay Zekalı varlıkların hukuki statüsünün “Machine Sapiens” denilen yapay insan modeli olduğu ve tıpkı insanlar gibi aynı statüde yer alabileceğidir. “Machine Sapiens”lerin insan gibi sorumlu tutulabileceği kabul edilmektedir. İnsanlar gibi sorumluluk sahibi olabilmeleri ve hatta sahip olduğu bilgilerle kendi kararlarını alabilmeleri onların da işlenen suç dolayısıyla sorumlu tutulmasını gerektirmektedir. 

Bu noktada örneğin, otonom araçların kendi kendine öğrenen bir makine olduğu ve bu sebeple dış dünyada suç teşkil eden davranışlara sebebiyet verebileceği tartışılmaktadır. Özellikle de seyrini tamamen kendisi yapan ve sürücüsünün uyuması dahi mümkün olan otonom araçlarda bu mesele daha da önem kazanmaktadır. Buna göre, hız limiti olan bir yolda limiti aşan ve somut bir tehlike ortaya çıkaran ya da aracın trafik ışığını yanlış algılayarak kırmızı ışıkta geçen ve bu nedenle bir kişinin yaralanmasına neden olan otonom araçların fiillerinden kimin ne şekilde sorumlu tutulması gerektiğinin belirlenmesi gerekmektedir. Yapay Zeka sistemlerinin kendi kendine öğrenebilme yetenekleri de göz önüne alındığında, yaptıkları davranışlardan zarar gören insanların zararının tazmin edilememesi gibi durumların önlenmesi için mevcut yasalarda sorumluluk rejimine ilişkin değişiklikler yapılması gerekmektedir. Bunun yanında yapay zeka sistemlerinin karmaşık olmasından ötürü -araç sürücüsüne benzer şekilde- çoğu olayda hukuki sorumluluk açısından yapay Zekayı yönlendiren kişinin(operatör) sonuçlardan etkilenen kişi tarafından muhatap alınması önem arz etmektedir. Burada yine otonom araçlar dolayısıyla yapay Zekanın hukuki statüsüne göre çözüm bulunmalıdır. 

Yukarıdaki görüşlerden farklı olarak düşüncemize göre yapay Zekaya tüzel kişilik niteliğinin atfedilmesi yerinde olacaktır. Tüzel kişilerin günümüzde ceza sorumluluklarının olmadığı kabul edilse de yapay Zekanın da tıpkı tüzel kişiler gibi bir suçun işlenmesinde araç olarak kullanılması, tüzel kişilik üzerinden suç işlenmesi ve tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri yapay Zekalara da tatbik edilebilecek niteliktedir.

Yapay Zekalar da tüzel kişiler gibi toplumsal ve ekonomik sebeplerle insanlar tarafından oluşturulup idare edilmektedir. İradi davranabilen gerçek kişi olduğundan bir suçun faili yalnızca insan olabilir. Ancak doktrinde gerçek kişinin yanında hükmi şahısların da para cezası, müsadere, faaliyetten alıkoyma gibi cezaları öngören suçların faili olabilecekleri tartışılmaktadır.

Yapay Zekayı programlayan gerçek kişinin ceza sorumluluğu konusunda kasten ve taksirli hareketler bakımından hangi suç işlenirse işlensin fail esasında yapay Zekayı programlayan veya yapay zeka programını suç işlemekte kullanan gerçek kişidir. Örneğin, yapay Zekayı programlayan kişi, yapay Zekayı bilerek suç işleme amacıyla tasarlarsa elbette işlenen suç dolayısıyla programı yazan kişi sorumlu tutulur. Fakat yapay Zekanın hangi görevleri nasıl yerine getireceği hususunda programı yazan kimsenin de öngöremeyeceği hususlar olur ve derin öğrenme sayesinde kendi kararlarıyla hareket eden ve suç işleyen yapay zeka bakımından programı yazan kimsenin kasıtlı sorumluluğu ortadan kalkar ve taksirli sorumluluğu da tartışmalı hale gelir. Belirtelim ki programı yazan kişi gerekli dikkat veya özeni göstermiş olsaydı yapay Zekanın böyle bir neticeye sebebiyet verebileceğini öngörebilirdi.

Yapay Zeka dış dünyada bir değişikliğe sebebiyet verebilir. Ancak suçun sübjektif unsurlarını teşkil eden failin manevi ve tasavvur dünyasına ait değerlerin yapay Zekada bulunduğunu söylemek mümkün değildir. İşte bu sebeple yapay zeka bir suçun faili olarak değerlendirilemez. Fakat tıpkı tüzel kişiliklerde olduğu gibi yapay zeka marifetiyle işlenen suçlarda yapay Zekalara özgü güvenlik tedbirlerinden bahsedilebilir. İşlenen suçla bağlantılı olarak yapay zeka programının yapılmaması ve söz konusu yapay Zekalar hakkında dijital müsadere kararlarının tatbik edilmesi uygulanabilecek güvenlik tedbirlerine örnek teşkil edebilir.  

Yapay Zekanın dahil olduğu suçlarda tipe uygun hareket, farklı şekillerde karşımıza çıkabilir. Gerçekten de yapay Zekalı varlıkların hem kasten hem de taksirle işleyebileceği suçlar bakımından başta öldürme veya yaralama, trafik güvenliğinin tehlikeye düşürülmesi, mala zarar verme, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi ve özel hayatın gizliliğini ihlal gibi suçların işlenmesine sebebiyet vermesi ve bu suçlardan gerekli dikkat ve özen yükümlülüğüne sahip olmayan gerçek kişilerin işlenen suçun taksirli şeklinin mevcut olup olmamasına göre cezalandırılması gerekmektedir. Yapay Zeka için belirlenen hukuki statüye göre de sorumluluktan ve yaptırımdan bahsedilmesi yerinde olacaktır. Örneğin, taksirli davranış dolayısıyla yapay Zekanın yeniden programlanması ya da var olan programın güncellenmesi söz konusu olabilir. 


img

Doç. Dr.
Kerim Çakır