NE KADAR YENİ, NE KADAR ÖZEL? İSTİHBARAT DÜNYASINDA ÖZEL İSTİHBARAT ŞİRKETLERİNİN GELECEĞİ

Günümüzde gerçekleştirilen güvenlikle, savaşla veya askeri konularla ilgili tartışmalardaki en sıcak konularınn başında özel askeri şirketler (ÖAŞ) gelmektedir. Pek tabii bu durumun arkasındaki en önemli etmen, Rus özel askeri şirketi Wagner’in Ukrayna’daki yoğun faaliyetleri ve nihayetinde 23 Haziran Moskova yürüyüşü olmuştur.

Uzun süredir savaş sahasındaki varlığı tartışılan Wagner’in, Rusya yönetimine ve ordusuna karşı bayrak açmasıyla yaşananlar özel askeri şirketlerin üzerindeki soru işaretlerini tekrar gündeme getirmiştir. Zira ismini 2010 yılında Academi olarak değiştiren Blackwater şirketinin, ABD’nin bir yüklenicisi olarak Irak’ta görev aldığı 2004-2007 yıllarında sivillerin öldürülmesi gibi kriz yaratan olaylara karışması özel askeri şirketler üzerine ciddi bir sorgulamanın fitilini o zamanlar ateşlemişti.

Dünya genelinde aktif olan özel askeri şirketlerinin tam sayısını bilmek mümkün değildir. Zira üstlenebildikleri hizmetlere yönelik talebin yoğunlaşmasıyla birlikte oldukça kârlı bir sektör ortaya çıktığı için bu tür yapıların sayıları sürekli artmaktadır. Özel askeri şirketlerin tarihini, geleneksel orduların yararlandığı paralı asker uygulamalarına kadar dayandırmak mümkündür. Pek tabii yüzyıllar içinde paralı askerlik kurumsallaşmış, uzmanlaşmış ve örgütlenmiş ticari yapılar olarak dönüşümünü gerçekleştirmiştir. Günümüzde devletler, şirketler, bireyler ve uluslararası örgütler, söz konusu şirketlerin muharip ve muharip olmayan hizmetlerine ilgi göstermektedirler. Doğrudan çatışmalara katılma ÖAŞ’lerin hizmetlerinin önemli bir yönünü oluştururken hassas bölge veya bina koruma, eğitim-talim, lojistik, istihbarat, yerel rehberlik, danışmanlık ve asayiş sağlama gibi faaliyetler de yürütmektedirler. Bu faaliyetleriyle de devlet egemenliği ihlali, hukuki statüleri, denetim sorunları ve insan haklarına duyarlılıkları gibi çeşitli tartışmalar içinde kalmaktadırlar.

Özel askeri şirketler, çatışma sahalarında ve kriz bölgelerinde devlet-dışı önemli bir aktör olarak kendilerine yer bulabilmektedirler. Güvenliğin özelleştirilmesi sürecinin bir çıktısı olarak her geçen gün hem nicelikleri hem de nitelikleri artarken, uzmanlaşma alanlarına göre çeşitli kategorilerde incelenmeleri mümkün olmaktadır. Böylece ÖAŞ’ler profesyonel asker sağlayan yapılarken sadece danışmanlık, eğitim veya istihbarat sunanların da olduğu belirtilmelidir.

Özel İstihbarat Şirketleri

Özel istihbarat şirketleri esasında uzun zamandır bilgi ve analiz talep eden resmi kurumlara, yatırımcılara ve ticari kuruluşlara sınırlı çerçevede danışmanlık hizmetinde bulunmaktadırlar. Fakat günümüz mücadelenin ve tehditlerin seyrinin günaşırı şekilde değiştiği bir dönemi ifade ettiği için öngörmek, tahmin etmek, belirlemek, bilmek ve analiz etmek ulusal güvenliğin sağlanmasında daha önemli hale gelmiştir. Politika oluşturmak, önleyici hamleler gerçekleştirmek, niyet okumak, baskına/sürprize uğramamak, uygun strateji geliştirmek ve krizleri öngörmek güvenlik-bilgi ilişkisinin temel unsurları olarak öne çıkmaktadır. 

Özel istihbarat şirketleri ilişkilerini, becerilerini ve ekonomik/politik nüfuzlarını kullanarak açık kaynaklar başta olmak üzere her türlü kaynaktan bilgi, belge, haber, görüntü, rapor, duyum ve kayıt gibi hamları toplamaktadırlar. Toplama faaliyetlerini kimi zaman çevrimiçi ortamlardaki erişime açık sayfalardan, kimi zaman sahadaki görüşmelerinden, kimi zaman da teknik kapasiteleri sayesinde gerçekleştirmektedirler. Toplananların işlenmesi ve analiz edilmesi ise diğer sıralı aşamaları oluşturmaktadır. Zira toplananların önemi, türü, ilişkililiği, gerekliliği ve yorumu böylece ortaya konulmaktadır. Bu süreçlerden sonra ortaya çıkan istihbarat ürünü, talep edenlere iletilmektedir. Bu yönüyle özel istihbarat şirketlerinin devletlerin istihbarat örgütlerine benzer iş yaptıkları ifade edilebilir. Fakat istihbarat örgütlerinin kamu hizmeti gerçekleştirdiklerini, kar amacı taşımadıklarını, devletin ortaya koyduğu amaçlar ve ihtiyaçlar kapsamında faaliyetlerini yürüttüklerini, imkânlarının ulusal kapasite tarafından belirlendiğinin ve çalışma konularının tüm alanları kapsadığını özellikle belirtmek gerekmektedir. Özel istihbarat şirketleri ise uzmanlaştıkları alanlarda veya müşterilerinin taleplerine göre hareket etmektedir.

Özel istihbarat şirketleri günümüzde devlet kurumları başta olmak üzere uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları, çok uluslu şirketler, bankalar ve bireyler gibi müşteriler bulmaktadır. Eski askeri personelleri ve istihbarat çalışanlarını, farklı diller bilen uzmanları, teknik personelleri, sahada çalışan elemanları, yazılım uzmanlarını ve analiz yeteneği olan bireyleri istihdam eden özel istihbarat şirketleri, bir nevi bilgi işleme merkezleri veya ajansları olarak faaliyet göstermektedir. İstihbarat üretimi, risk analizi, belge-bilgi doğrulama, siber güvenlik, tehdit değerlendirmesi, istihbarat uzmanlığı eğitimi ve danışmanlık gibi hizmetler sunmaktadırlar. Böylece hem çatışma alanlarında hem de normal zamanda ihtiyaç duyulan doğru ve zamanlı bilgiyi talep edenler bu şirketlerden ücreti mukabilinde alabilmektedirler.

Belirsizliğin, istikrarsızlığın ve değişkenliğin sürekliliği karşısında tüm aktörler, varlıklarını sürdürecek ve amaçlarını gerçekleştirecek stratejiler oluşturmak zorundadır. Bölgesel çatışmaların, ekonomik çöküşlerin, siber casusluğun, çevre sorunlarının, yasadışı grupların uluslararası faaliyetlerinin, düzensiz göçün, terörist eylemlerin ve yaygın radikal eğilimlerin günden güne yoğunlaştığı bir dönemde; devletlerden uluslararası yatırımcılara kadar aktörler, önlerindeki belirsizlikleri öngörmek ve nihai kararlarını oluşturmak adına durum tespiti yapabilecekleri bilgiye ihtiyaç duymaktadırlar. Ayrıca tehdit oluşturan içerdeki ve uluslararası alandaki grupların ve/veya düşmanların niyetleriyle ilgili elde edebilecek küçük bir bilgi bile hayati derecede önemli olmaktadır. Bu noktada bilgiyi bir değer ve araç olarak elinde tutan özel istihbarat şirketlerinin hazırladıkları raporlara yönelik talep de artış eğilimi göstermektedir.

Özel istihbarat şirketleri internet sayfaları üzerinden gayet ulaşabilir yapılar oldukları gibi kimi zaman da teknoloji şirketi, sivil toplum kuruluşu ve düşünce merkezi görünümünde olabilmektedirler. Ayrıca her ne kadar “özel” tanımlaması yapılsa da devletlerle iç içe geçmiş ilişkilere sahip olan istihbarat şirketlerinin olduğu da göz ardı edilmemelidir. Devletlerin resmi istihbarat örgütleri; özel uzmanlıklarından yararlanmak, hukuki ve etik kısıtlamalardan kaçınmak ve ortaya çıktığında kriz oluşturabilecek durumlar için doğrudan bağ kurulmayacak taşeronlar olarak işe koşmak için özel istihbarat örgütleriyle yakın temas içinde olabilmektedirler. Böylece özel istihbarat örgütleri hitap edebildikleri geniş bir talepçi grubuna askeri, teknolojik, siyasi, demografik, endüstriyel, coğrafi, iktisadi ve diğer alanlarda istihbarat sağlayabilmektedirler.

Savaş Sahası ve “Özeller”

Savaş –belki de insanlığın kadim mücadelesi- tarihin her döneminde çeşitli şekillerde var olmuştur ve geleceğin de kaçınılmaz gerçeklerinden biri olacaktır. Özellikle Soğuk Savaş’ın bitiminden günümüze kadarki güvenlik atmosferinin, savaş anlayışının ve mücadele yürütme yöntemlerinin dönüşüm geçirdiği ortaya konulan analizlerle çok defa desteklenmiştir. Zira geleneksel savaşların sayılarının azalması, düşük ve yüksek yoğunluklu çatışmaların devlet içine yansıması, devlet-dışı aktörlerin temel tehdit kaynağı haline gelmesi, sınır güvenliğinin salt askeri araçlarla sağlanamaması, teknolojinin getirisiyle sofistike silahların ve araçların “elden elde” dolaşmaya başlaması, düşmanı zayıflatmak veya caydırmak için ekonomik, kültürel ve siber saldırılara daha çok yer verilmesi gibi gelişmelerle alanda yeni bir anlayış hakim olmuştur.

Bu anlayış içinde savaşın ve hatta barışın özelleştirilmesi temel başlıklardan birini oluşturmaktadır; zira bir yandan nispeten hantal ve gönüllülerden oluşan geleneksel ordular yerine manevra kabiliyeti yüksek, operasyonel ve uzmanlaşmış küçük birimlere ihtiyaç duyulurken, diğer taraftan can kaybı veya yaralanmalar nedeniyle kamuoyu tepkisinden çekinen yöneticilerin zor/tehlikeli görevlere yöneltebilecekleri profesyonellere başvurma eğilimleri gözlemlenmektedir. Geleneksel ordular ve kolluk kuvvetleri özel askeri şirketlerinin sunduğu hizmetlere ihtiyaç duyarlarken, karar alıcılar da yollarını aydınlatacak istihbarat için özel istihbarat şirketlerini işe koşabilmektedirler. Böylece “özeller” mücadelede geleneksellerle ve resmilerle aynı safta yer almaktadırlar. Hatta kimi özel askeri veya istihbarat şirketinin, resmi olanlardan kimi konularda daha etkin ve etkili olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 

Özel askeri ve istihbarat şirketleri, güvenlik arayışında olanlara sözleşmeleri dahilinde ne kadar faydalı, ne kadar hukuksal ve etik, ne kadar denge değiştirici, ne kadar ekonomik olduğu tartışılan hizmetler sunmaya devam etmekte ve böylece savaş sahasının dikkat çeken aktörleri olarak kendilerini göstermektedirler. Günümüze özel askeri şirketlerin faaliyetlerinin ciddi bir tartışma altında olduğunu bilinmektedir; fakat özel istihbarat şirketlerinin yeterince gündemde olmadığı açıktır. Burada özellikle bahsedilmesi gerekli olan konu söz konu şirketlerin, istihbarat üretimiyle ilgili faaliyetlerini gerçekleştirirken kişisel hak ve özgürlüklere ne kadar saygılı oldukları, hukuksal düzenlemelere ne kadar uydukları, ele geçirdikleri özel bilgileri ve belgeleri ne kadar nesnel olarak değerlendirdikleri ve “bilgi eşittir güçtür” denklemi ışığında ürettikleri istihbaratı tehdit, şantaj, çıkar elde etme gibi amaçlarla kullanmaktan ne kadar kaçındıkları altı özellikle çizilmesi gereken hususlardır.

Sonuç: Özel İstihbarat Şirketleri’ne Ne Kadar Güvenilebilir?

Yaşadığımız dönemi “bilgi çağı” olarak adlandıranların sayısı oldukça çoktur. Şüphesiz ki bilginin değerine yapılan bu vurgu hiç de haksız değildir. Zira bilgiyi elde etmek, tasnif etmek, korumak, yorumlamak ve kullanmak ciddi bir mücadele işidir. Bu mücadeleyi kişilerin yaşamlarındaki bireysel seviyede de devletlerin ulusal güvenlik uygulamalarında da gözlemlemek mümkündür. Bilginin toplanması, doğru-yanlış ve gerekli-lüzumsuz gibi filtrelerden geçirilmesi, her türlü müdahaleye karşı muhafaza edilmesi, çeşitli analizlerle anlamlandırılması ve doğru yerde-doğru zamanda-doğru şekilde kullanılması pek çok avantajı beraberinde getirmektedir.

İstihbarat dünyasında mutlak güvenden bahsetmek imkânsızdır. Sıfır hata payı olan bir ulusal güvenlik konusunda, nihai amacı kâr elde etmek olan şirketlerin hizmetine koşulsuz güven duyulması mantıklı bir davranış değildir. Zira özel istihbarat örgütleri bilinçli veya bilinçsiz şekilde toplama, işleme, analiz ve dağıtım gibi aşamalarda yanlışlar yapacaklardır. Sonuçta ne pahasına olursa olsun müşterilerinin aciliyeti bulunan talepleri için en iyi hizmeti sunmakla yükümlülerdir; fakat istihbarat faaliyetlerinin doğasında olan ve resmi istihbarat örgütlerinin karşılaştığı riskler ve zorluklar onlar için de geçerlidir. Ayrıca bu şirketlerin özel bir ajandasının olup olmadığı veya daha yüksek ödeme yapan başka ülkeler adına sahte üretim yapıp yapmayacağı önemli soru işaretleridir. Yine bu şirketlerin algı yönetimi ve sosyal medya yönlendirmesi gibi çeşitli gizli faaliyetler de yürütebildikleri ve bunu müşterilerine bir uzmanlık alanı olarak sunduklarını belirtmek gerekmektedir. Yine de özel istihbarat şirketlerinin farklı uzmanlık alanlarından gelen kişileri aynı analiz masası etrafında toplayabilmeleri, çeşitli yöntem ve teknikler kullanarak sahadan toplama yapabilmeleri, istihbarat teknolojisi üretilmesine katkı sağlamaları, hamların analizlerinin yapılması için yeni yaklaşımlar üretebilmeleri ve resmi istihbarat hizmetlerini destekleme becerileri de onları özel kılmaktadır. Böylece hem özel askeri şirketleri hem de özel istihbarat şirketlerini gelecekte de var olacak fakat faaliyetleri nedeniyle pek çok tartışmanın içinde kalacak birer hizmet kolu olarak düşünmek yanlış olmayacaktır.

img

Doç. Dr.
Emre Çıtak