Uluslararası Alanda Enerji terörizmi ve Küresel Çatışmalara Dair Bir Analiz

Uluslararası alanda enerji devletin/aktörün güç kapasitesinin genişletilmesinde, kalkınmanın, ilerlemenin ve güçlenmenin sağlanmasında önemli bir rol oynar. Enerji güvenliği özellikle 1973 yılında yaşanan Petrol krizi sonrasında devletlerin en öncelikli güvenlik sorunları arasında dâhil olmuştur.

Enerji her anlamda dış politikanın kontrolü ve hâkimiyeti için kullanılabilecek güçlü bir araç haline gelmiştir. Bunun en temel nedeni enerji kaynaklarının kontrolü ve sahibi olan ülkenin gücü nispetinde sistemde etkin olmasıdır denebilir. Özellikle bu durum 2022 Şubat ayı itibari ile başlayan Rusya-Ukrayna gerilimi ve akabindeki Rusya’ya uygulanan Batı yaptırımları ekseninde görülmektedir. Rusya’nın “özel askeri operasyon” adını verdiği süreci başlatması ile Avrupa ülkeleri Rusya’ya uluslararası alanda yaptırımlar uygulamaya başlamıştır. Bu yaptırımlar içinde enerji işe en önemi alanı teşkil etmektedir. Fakat Rusya’nın enerji gücü ve Avrupa’nın enerji kırılganlığı konuyu daha ilk aşamada belli açılardan güçsüz bir yaptırım sürecine sıkıştırmıştır denebilir.

Nitekim enerji konusunun uluslararası alanda azalmayan önemi açısından güç odağında okunması karşımıza yeni bir olguyu daha çıkarmaktadır: “enerji terörizmi” Kavramsallaştırma açısından bir söylem olarak Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Rusya’yı enerji hatlarına ve merkezlerine düzenlediği saldırı kapsamında suçlu olarak görmüş ve hatta Rusya için enerji terörü yaratmakla (CNN; 2022) olduğu ifadelerini kullanmıştır. Fakat enerji terörizmi olarak literatüre katkı sunmayı hedefleyeceğim bir kavramsallaştırma haline gelmesi sadece bu olaya özgü değildir. Rusya örneği 21. Yüzyılda içinde verilebilecek bir örnek olarak sunulmuş olsa da esasına terörizm bağlamında enerji konusu tarihsel pek çok örneğe sahiptir. Rusya'nın ya da başka bir aktörün çatışma sırasındaki eylemlerinin enerji gücü olarak mı yoksa enerji terörü olarak mı nitelendirileceği konusunda sürecin okunması bu anlamda kavramsallaştırmamızı ortaya koyacağımız çerçevede okunabilir.

İlk olarak konuya terörize etme noktasında yaklaşılabilir. Terörizm konusu bağlamında tanımlar arasında farklılıklar özellikle, tehdidin kaynağına, unsuru ve etkisi gibi durumlara bağlı olarak değişebilmektedir. Bu açıdan farklı ülkeler ve uluslararası kurumlar, terörizmi kendi hukuki çerçeveler içerisinde ele alırken en temel konu şüphesiz bir şiddet eylemi olması ve korku yaratımıdır. Bu açıdan enerji boyutunda da konu esasında aynıdır. Özellikle terörist grupların/örgütlerin enerji altyapılarını sabote etmesi dikkat çeken bir durumdur. Burada bu sabotenin en önemi sonucu enerji arz güvenliği açısından yaratılan küresel sorundur. Güvenlik bağlamında ele alındığında enerji güvenliğinin üçayağı yani fiziksel, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirlik durumları tehlikeye girmektedir. Bu üç sütunun tehlikeye girmesi üçlü yapı bozulur ve enerji arz-talep m dengesinde sorunlar küresel boyutlara ulaşır. Dolayısı ile terör saldırılarında da enerji konusu istikrarlı, kesintisiz bir enerji tedariki, bozacağı için gaz ve petrol boru hatları, denizdeki tankerler veya elektrik direkleri ve trafo merkezleri gibi enerji iletim hatları her daim potansiyel saldırganlar için stratejik açıdan çekici hedefler haline gelebilmektedir (Toft,et al. 2010). Peki sadece bu gerçeklik yeterli mi? Elbette burada en önemli konu istikrarsızlık yaratma durumu olmakla birlikte kolay hedef olmasıdır. Enerji alay tapıları ya yerleri savunmasız alanlar olmalarının yanı sıra düşük hareketliliğe sahip yani sabit yerlerdir. Aynı zamanlar bu yerler ekonomik değerleri ve yaratacağı sonuçlar açısından stratejik hedeflerdir.  Bu açıdan enerji terörizmi yaratma amacı ile hedeflenen durumlar basit anlamı sistemde devamlılığı bozma noktasında sonuçlar yaratır bu da Tablo I ‘de görüleceği gibi korku, tehdit ve caydırma unsurlarını arttıracaktır. Böylece toplumsal ve sistem açısından karmaşa ortaya çıkaracak sonuçlar hedeflenebilir.

Tablo I: Enerji Terörü Yaratma Amaçları

(Özel Özcan, 2023)

Tablo I ekseninde artan maliyet yaratma durumu enerji piyasalarının konjonkturel gelişmelere bağımlı olması durumu ile okunabilir. En önemi örnek şüphesiz 2011 11 Eylül saldırıları akabinde uluslararası alanda yükselen enerji fiyatlarıdır. İkinci konu çevresel etki ile yaratılan korkudur ki bu durum iki şekilde okunabilir. İlki enerji arzının sürekliliği açısından alternatif bir alım satım anlaşması kapsamında uzayan mesafeler ve dolayısı ile küresel iklim krizleri noktasında da yaratılacak etki boyutudur. Yani bir enerji boru hattının zarar görmesi sonucu alternatif bir enerji alımı (örneğin tanker) gibi. İkinci boyutu ise enerji arzının kesintisi sadece bir bölge için yakın çevresi için de sorun teşkil edecektir. Örneğin 2005 döneminde Rusya’nı Ukrayna’ya olan gazı durdurması ve tüm Avrupa’nın bundan etkilenmesidir. Üçüncü boyut jeopolitik çıkarımlardır ki özellikle bu konu enerji kaynaklarına sahip ülkeler ya da bölgelerin enerjiyi bir dış politika aracı haline getirmesi ile okunmalıdır. Bu kapsamda OPEC bunu hayata geçiren uluslararası bir örgüt olarak görülebilirken devlet gücü bazında ise Rusya enerjisi bir dış politika baskı gücü haline getirmektedir. Nükleer tehdit konusu ise doğrudan korku yaratımının en önemli unsurudur. Burada korku ve tehdit bağlamında bir güç sıralamasından ziyade nükleer enerji santrallerine olası bir saldırının sonuçlarının yaratacağı etki düşünülmelidir. EN güncel örnek Ukrayna'daki Zaporijya Nükleer Enerji Santrali’nin durumudur. Rusya-Ukrayna savaşı esnasında bu santralin sürekli suretle saldırılara maruz kalması konusu gündemdir.

Sonuç olarak terörizm konusunun enerji güvenliği bağlamında ele alınması önemlidir. Enerjinin hayatın ve sistemin devamlılığı için önemi olası korkuların sadece fiziki değil psikolojik boyutları ile düşünülmesi gereken sonuçlar da yaratmaktadır. Enerjinin sabote edilmesi ya da enerjinin bir tehdit unsuru haline gelmesi terörizm açısından önemli bir yer teşkil etmektedir. Bu açıdan enerji terörizmi olarak kavramsallaştırmamın temeli de var olan uluslararası alanda enerji güvenliği konusunun gün geçtikçe daha radikal ve sert uygulamalar ile araçsallaştırılmasıdır.

Kaynakça

Toft, Peter & Duero, Arash & Bieliauskas, Arunas, 2010. "Terrorist targeting and energy security," Energy Policy, Elsevier, vol. 38(8), pages 4411-4421, August.

Özel Özcan, M.S. (2023). “Rusya Ukrayna Savaşı Sürecinde Enerji Güvenliği: Rusya'nın Enerji Gücü Mü, Enerji terörizmi mi?” II.Uluslararası Hitit Güvenlik Çalışmaları Kongresi, sözlü sunum.


img

Doç. Dr.
Merve Suna ÖZEL ÖZCAN