AFETE DİRENÇLİ KENTLER VE AFET YÖNETİŞİMİ: UYGULAMA AÇISINDAN BİR BAKIŞ

Afete dirençli kentler son zamanlarda dünyada ve Türkiye’de afet yönetimi ve kentsel dönüşüm alanlarında öne çıkan bir terim oldu. Kentleri afetlere dirençli hale getirmek ve afetleri asgari zararla atlatmak için kritik bir başlık olan bu terim beraberinde “afet yönetişimi”ni getirmektedir.

Bir kenti doğal ve doğal olmayan (insan kaynaklı) afetlerden korumak ve onu dirençli bir alt ve üst yapıya kavuşturmak, “afet yönetimi”nden “afet yönetişimi” ne geçişi ön görmektedir. Afet yönetişimi, afete dirençli kent yapılanması için daha elverişli bir yönetim şeklini gösteren yeni bir yaklaşımdır. “Kentsel dönüşüm” ise bu yaklaşımları gerçekleştirmenin kalıcı uygulama yöntemlerinden biridir.

Bu çalışmada konuya analitik yaklaşım benimsenmiş olup, açıklamalar daha çok kategorik ve alt alta sıralı ifadelerle yapılacaktır. Böylelikle konunun daha net anlaşılabilir olması ve ana eksenlerinin ortaya konulması umulmaktadır.

Bu girişten sonra yazının başlığı bağlamında konunun arka planı ve akışı şu şekilde sunulabilir:

·        Afetlere Dirençli Kentler ve Afet Yönetimi: Konunun Ana Aksları

·        Afet Risklerini Azaltma ve Sendai Sözleşmesi

·        Afete Dirençli Kent Yönetimi

·        Afet Yönetiminde Üç Aşama

·        Afetlerde Zararları Azaltmak

·        Bütünleşik Afet Yönetimi ve Afet Yönetişimi

·        Afet Yönetimi ve Uygulamaları İçin Öneriler

Afetlere Dirençli Kentler ve Afet Yönetişimi: Konunun Ana Aksları:

 

•     Kentsel Tasarım Yarışmalarında Afet Yönetimi ve Acil Durum Planlamasının Rolü

•     Afete Dirençli Kentler İçin Yerel Yönetimlerde Sosyal İnovasyon Süreçleri

•     Afetlerde Ekonomik Dayanıklılık Politikaları

•     Sosyolojik Açıdan Afet Araştırmaları

•     Afet ve Yoksulluk

•     Kırılgan Grupların Deprem Mağduriyeti

•     Afetlerde Dezavantajlı Gruplar ve Odak Politikalar

•     Afet Yönetiminde Etkili Bir Mücadele Yöntemi: Kentsel Dönüşüm

•     Kentsel Dönüşümün Sosyal Boyutları

•     Mülteciler ve Afetler

•     Kitlesel Göç Bir Afet midir?

•     Afet Yönetimine Giriş ve Türkiye’de Örgütlenme

•     Afet Yönetiminde Temel Etik İlkeler ve İkilemler

•     Afet Mevzuatı ve Afet Hukukuna Giriş

•     Afet Lojistiği

•     Türk Ceza Kanunu’nun Özel Hükümleri Açısından Afetler

•     Doğal Afetlerin Makroekonomik Etkilerinin Analizi

•     Türkiye’de Afetlerde Uygulanan Bazı Mali Yükümlülükler ve Avantajlar

•     Afetlerin Kalkınmaya Etkileri Üzerine Bir Değerlendirme

•     Bütünleşik Afet Yönetimi Sürecinde Başarı Göstergesi Olarak Yoksulluk

•     Afet Yönetiminde Erken Uyarı ve Afet Tipleri

•     Doğal Afetler, İletişim ve Medya

•     Afetlerin Yönetilmesinde Tatbikatların Önemi

•     Afet Yönetimi Perspektifinden Risk Algılaması Düzeyinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma: Dokuz Eylül Üniversitesi İibf Öğrencileri Arasında Bir İnceleme

•     Afetlerde Hızlı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Alan Yönetiminde Kritik Sorgulamalar.

Afet Risklerini Azaltma ve Sendai Sözleşmesi

Afete dirençli kentler denilince özellikle afet risklerini azaltma ve afete hazırlık öne çıkmaktadır. Afetlere hazırlık ve afet riski hazırlamada uluslararası sözleşmeler ve diğer bazı bağıntılar vardır. “Sendai Sözleşmesi” bunların başında gelmektedir. Güncel ve küresel bir niteliğe sahip bu sözleşme afet riski azaltma çalışmalarına uluslararası bir rehberlik yapmak ve uygulamaları geliştirmek için kabul edilmiştir. Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi 2015-2030, 18 Mart 2015 tarihinde, Japonya’nın Sendai kentinde düzenlenen Üçüncü BM Dünya Konferansı’nda kabul edilmiştir. BM Genel Kurulu’nun talebi üzerine Birleşmiş Milletler Afet Riski Azaltma Ofisi tarafından desteklenen bu belge, 2012 yılının Mart ayında başlatılan ve paydaş toplantılarının ve 2014 yılı Temmuz ayından başlayıp 2015 yılı Mart ayına kadar devam eden hükümetler arası görüşmelerin bir çıktısıdır.

Afete Dirençli Kent Yönetimi

Bir kentin afete dirençli olmasının temelinde afet hazırlık eylem plan­larının olması, afet risklerinin saptanmış ve gerekli çalışmaların yapılmış ol­ması gibi konuların yanı sıra kentte yaşayan vatandaşların bu konuda bilinçli, duyarlı ve bilgili olmaları da yatmaktadır. Afete dirençli bir kentten söz ede­bilmek için gereken “hazır bulunuşluk” (readiness) seviyesi, ancak şehirde yaşayan insanların afete hazırlık konusunda gerekli araçları kullanabilme­leri, bu konuda bilinçli ve bilgili olmaları ve durumun ciddiyetinin farkında olmaları ile mümkündür. Dolayısıyla afete dirençli bir kent için bu minvalde, kapsayıcı ve katılımcı bir yönetişim sisteminin kurulması elzemdir.

Bir şehrin afete dirençli hale getirilebilmesi için öncelikle var olan risk­lerin, mevcut durumun, şehrin kaynaklarının, yapısının çok net bir şekilde bilinmesi gerekmektedir. Ardından afet tehdidinin açık ve net bir şekilde or­taya konabilmesi ve olası senaryoların gözden geçirilmesi gerekir. Daha son­ra tüm bu olasılıklarda iş birliği yapılması gereken paydaşlar tanımlanmalı ve bu paydaşlarla nasıl çalışılabileceği anlaşılmalıdır.

Bu noktada konunun en önemli paydaşı olan kentte yaşayan vatandaş­ların sürecin her aşamasına dahil edilmesi büyük önem taşımaktadır. Vatan­daştan kopuk, kâğıt üstünde veya kapalı kapılar ardında hazırlanan eylem planları ve analizler, ne yazık ki gerçek ihtiyaç ve sorunlardan bihaber, çö­züm geliştirme konusunda yetersiz ve toplumun gerçekliğinden uzak kal­maktadır.

Öte yandan vatandaşların yeterince bilgilendirilmemesi sonucu hazırla­nan eylem planları, toplum tarafından kabul görmemekte, insanların adapte olmadığı tutum ve yaklaşımlar toplumun geneline yayılamamaktadır. Afet sırasında ve sonrasında, yetkili kurumlar kadar vatandaşın da iş birliğine ihtiyaç duyulan pek çok durum yaşanacağından dolayı, insanların bu tarz durumlarda ne yapmaları, nasıl hareket etmeleri ve nasıl fayda sağlamaları gerektiğiyle ilgili sağlıklı bilgiye sahip olmaları hayati önem taşımaktadır.

Afete dirençli bir kent yönetimi ancak katılımcı ve kapsayıcı uygulama­larla mümkündür. Günümüzde kapsayıcı yönetişim, kamu yönetimi ve yöne­tim bilimlerinin oldukça detaylı olarak incelediği konulardandır. Bu alanda yenilikçi yaklaşımlar getiren sosyal inovasyon uygulamaları, kapsayıcı yöne­tişim sistemleri kurulumu açısından sistematik çözümler sunmaktadır.

Afetlere hazırlık ve afet riski azaltma çalışmaları temelde üç aşamada gerçekleşmelidir

a)     Afet öncesinde;

•     Muhtemel ortaya çıkacak olaylardan toplumun en az ekonomik ve fiziksel zararla kurtarılması için teknik, idari, yasal önlemlerin alınması,

•     Olayları önleme, kurtarma ,ilk yardım çalışmalarının etkin bir şekilde yapılmasını sağlamak,

•     Afet zararlarının azaltılması çalışmalarını kalkınmanın her aşamasına dahil etmek;

•     Toplumun her kesiminin yetkili kurumlarca afetlere yönelik bilgilendirilmesinin sağlanması, eğitici faaliyetlerin yapılmasını sağlamak,


 b) Afet sırasında;

•     İletişim olanaklarının sağlanması ve geliştirilmesi ,

•     Arama - kurtarma ve ilk yardım çalışmalarının başlatmak,

•     Tahliye işlemlerini etkin şekilde yapmak ve insanların hasarlı yapılardan daha fazla zarar görmelerini önlemek amacı ile tahliyesini sağlamak,

•     Geçici konaklama alanlarının hizmetler dâhil oluşmasını ivedi bir şekilde sağlama,

•     Her türlü güvenlik önlemini almak,

•     Çevre sağlığı ile ilgili önlemler almak,

•     Hasar tespiti çalışmalarını başlatmak,

•     Yangınlar, patlamalar, bulaşıcı hastalıklar vb. ikincil afetleri önlemektir. Özellikle afet sırasında yetkili tüm kurumların koordinasyonu ile etkili bir çalışma yapılabilir ve en az kayıp ile atlatılabilir.

c) Afet sonrasında;

•      Mümkün olan en fazla sayıdaki insanı kurtarmak ve sağlıklarına kavuşmalarını sağlamak,

•     Afetlerin doğurabileceği ek tehlike ve risklerinden insan canını ve malını korumak,

•     Afetten etkilenen toplulukların yaşamsal gereksinimlerini mümkün olan en kısa zamanda ve en akıcı yöntemlerle karşılamak ve hayatın bir an önce normal hale getirilmesini sağlamak,

•     Afetin doğurabileceği ekonomik ve sosyal kayıpların en düşük düzeyde kalmasını veya yaraların bir an önce sarılmasını sağlamak, 

•     Afetten etkilenen topluluklar için güvenli ve gelişmiş yeni bir yasam çevresi oluşturmak (Yılmaz,2017:32).

Yazının bu kısmından sonra konun merkezi olan afetlerde zararları azaltmak ve bunu gerçekleştirmek için uygulanacak yönetim ve yöntem şekillerine geçilecektir.

Afetlerde Zararları Azaltmak

Afetlerde zararın yaşanmaması veya az yaşanmasını sağlamak için yapılması gerekenler şunlardır (Sawalha,2020:470):

•     Risk/Zarar Azaltma

•     Önceden Hazırlık

•      Kurtarma ve İlk Yardım

•      İyileştirme

•     Yeniden İnşa

Bütünleşik Afet Yönetimi

Afetlerde zararları en aza indirmek için afetlere dirençli kentler inşa etmek ve kentleri bu düzene getirmek öncelikli bir iştir. Can ve mal kayıpları en çok kentlerde yaşanmakta ve kentler genellikle afetlerin yıkıcı etkilerine daha çok maruz kalmaktadır.

Afetlerle baş edebilen bir toplum oluşturmak için tüm tehlikeleri dikkate alan, afet yönetiminin zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken önlemleri, toplumun tüm güç ve kaynaklarını kullanarak gerçekleştirebilen yönetim sürecidir. Bunu başarmak, “Entegre Afet Yönetimi” sistemini uygulamayı gerektirir. Bu sistem; Zarar azaltma, Hazırlık, Tahmin ve erken uyarı, Erken uyarı, Müdahale, İyileştirme, Yeniden yapılanma safhalarını içermektedir(Yılmaz, 1917:120).

Afet Risk Yönetişimi

Afet riskinin azaltılması ve ilgili politika alanlarına rehberlik edecek, koordine edecek ve denetleyecek kurumlar, mekanizmalar, politika ve yasal çerçeveler ve diğer düzenlemelerden oluşan sistem. Mevcut afet risklerini azaltmak ve yeni risklerin oluşmasını önlemek için iyi yönetişimin şeffaf, kapsayıcı, kolektif ve etkili olması gerekir.

Öneriler:

•     Afet Yönetimi İçin Belediyelerde Mevzuatın Yeniden Düzenlemesi ve Uygulamada Etkinliğin Sağlanması

•     Mevzuat Entegrasyonu ( Afet Yönetimi ile İlgili mevzuat ile Yerel Yönetimlerin İlgili Mevzuat Hükümlerinin Uyumlaştırılması)

•     Afet Yönetiminde Başarılı Ülkelerin Mevzuatının Araştırılması

•     Konuyla İlgili Mevzuatta ve Yerel Yönetimlerin Mevzuat Hükümlerinde Güncellemelerin Yapılması

•     Yerel Yönetimlerde Afet Yönetimi Konusunda Yeni Uygulama Yönetmeliği Çıkarılması

•     Kanun ve Yönetmeliklere Uygun Yönergelerin Çıkarılması

•     Yerel Yönetimlerde Dirençli Kentler ve Afet Yönetimi Komisyonunun Kurulması

•     Afet Yönetimi Daire Başkanlığı veya Müdürlüğü Kurulması (olmayan belediyelerde)

•     Konuyla İlgili Olarak Üniversiteler, Araştırma Enstitüleri, Rasathaneler, Bilim Merkezleri ve Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Etkili ve Kapsamlı Bir İşbirliğine Gidilmesi

•     İl Ölçeğinde Bütünleşik Afet Yönetimi Planlamasının Yapılması

•     Kurumlar Arası Etkili Eşgüdüm ve İşbirliği Düzeninin Oluşturulması

•     Kentsel Yaşam Kalitesi Göstergeleri Modelinin Belediyelerde Hayata Geçirilmesi ve Bu Veri Setinde; İklim Değişikliği, Dirençli Kentler, Afet Yönetimi, Kent Güvenliği Başlıklarına Yer Verilmesi

•     İklim Değişikliği İle Etkili Mücadelenin Yapılması ve Afet Yönetimi ile Etkileşiminin Kurulması

Kaynaklar:

AFAD, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, https://www.afad.gov.tr/

Sawalha, Ihab Hanna, A Contemporary Perspective On The Disaster Management Cycle, Emerald, Discover Journals, Books & Case Studies.

UNDRR, Birleşmiş Milletler Risk Azaltma Ofisi, https://www.undrr.org/

Yılmaz, Aysel Ersoy, Acil Durum ve Afet Yönetimi Uzaktan Eğitim Ön Lisans Programı, İstanbul Üniversitesi.

7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun. Resmi Gazete. https://www.resmigazete.gov.tr/

4123 sayılı Tabii Afet Nedeniyle Meydana Gelen Hasar ve Tahribata İlişkin Hizmetlerin Yürütülmesine Dair Kanun. Resmi Gazete. https://www.resmigazete.gov.tr/


img

Prof. Dr.
BEKİR PARLAK